3 Eylül 2012 Pazartesi

Forex Şirketlerinde Çalışan Seçimleri


Öncelikle bu yazı; bütün forex şirketlerini ve bütün forex çalışanlarını kapsamamaktadır. Çalışma prensipleri olan, saygıyı hak eden şirketler olduğu gibi; daha işe yeni başlayan, heyecanlı ve karakterleri ile yola çıkmayı hedefleyen şirketlerde var. Elbette haksızlık yapmak, kurunun yanında yaşı yakmak gibi bir niyetimiz olmadı, olamazda.

Kurumların çalışan seçiminde sordukları sorular;
·         Müşteri portföyün var mı?
·         Diğer çalıştığın kurumda, yatırımcıların kaç lot işlem dönüyordu?
·         Data bitince nasıl data yaratılır?
·         Müşteri memnuniyeti hakkında düşüncelerin?

Şimdi ilk göze batan, çalışanın hiç forex bilgisi varmış, yokmuş önemli değil. Önemli olan; bir önceki kurumdan nasıl bir data ile geldiğin. Onun için birkaç forex şirketini arayıp; belirli terimlerin dışına çıkmaya başladığınızda, karşıda konuşan müşteri temsilcisinin sesi titremeye ve kısılmaya başlıyor. Keşke reklam bütçesine bu denli yüksek rakamlar ayıran şirketler, hafta sonu müşteri temsilcilerini bir otelde toplayıp, eğitime tabi tutsalar.



Kurum çalışanlarının büyük kısmı fiyatların nasıl oluştuğunu ve kurumunun fiyatları nasıl aldığını dair bilmemektedir. Çalışanlara yüklenmiyorum elbette, sorun kurumların işe alımda bir oryantasyon eğitimi bile yapmıyor olmalarıdır.

Çok fazla uzatmaya gerek yok aslında. Bu yazıyı kısa tutabiliriz, çünkü bir çok yatırımcı arkadaşımın, kurumlar ile ilgili ilettikleri şikayetlerden yola çıkarak birkaç cümlede ben eklemek istemiştim. Yani bu yazıyı okuyan yatırımcıların büyük bir kısmı şaşırıp; “aaa öylemiymiş gerçekten” demeyecekler.

Birde günlük yapılan analizler var ki, tam manasıyla komedi. EUR/USD düşer, yükselir veya yatay hareket eder gibi cümleler kurmalarına elbette sözümüz yok. Sonuçta analistler kendi yorumlarını yazmakta özgürdür. Ancak işin içine formasyonları ve indikatörleri dahil etmeye başladıklarında, takkeleri düşüyor kellikleri görünüyor. Bende analiz yazıyorum ama örneğin İMKB’de bulunan hisselerle ilgili yazmıyorum. Çünkü bilanço okuma çok fazla uzmanlaşabildiğim bir husus değil. Ama en azından kişisel becerilerimin ve eksiklerimin farkındayım.

Neyse; bence yatırımcılar kendilerinin analistleri olmaları gerekir. Çünkü piyasa ile ilgili analiz yazanların %90’ı gerçekten sizden iyi değiller. Başkalarının analizlerini okuyarak sadece cesaretlenirsiniz. Cesaret karınızı arttıracak bir unsur olsa da, erkekliğin %99’u da kaçmaktır, unutmayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder