Ekonomi ile uğraşan insanların hayata, doğaya ve aşka bakışı hep farklı olmuştur. Dağları, çift tepe veya üç tepe olarak görürler, dalgalı denizleri izlerken; ardından gelecek olan çarşaf gibi görüntüyü hayal ederler. O anı yaşamaları çok zordur. O anı yaşarlarsa fırsatların kaçacağını bilirler. Aşkı da bu gözle görürler. Aşkın da doğasında vardır: inişler ve çıkışlar. Her dip onlar için fırsattır. Onun için bir sevgiliye ne zaman bir çiçek, ne zaman güzel bir hediye alınması gerektiğini çok iyi bilirler. İyi bir ekonomist aynı zamanda iyi bir sevgilidir.
Hayatı bir başka gözle görmenin çoğu zaman nimetlerini de alırlar. Hiçbir olay onları çok fazla şaşırtmaz, aksine önceden bunu farketme şanslarıda çok yüksektir. Ellerinden herşeyi alabilirsiniz, ancak ufacık bir fırsat bulurlarsa tekrar herşeyi yoluna sokarlar. Çünkü nasıl yapılması gerektiğini çok iyi bilirler. Bir boksördürler kimi zaman, çok iyi gard alırlar; kimi zaman sihirbazdırlar, şapkadan tavşan çıkarabilirler, iyi bir politikacı da olabilirler; çok şey söyleyip aslında hiçbirşey söylemeyebilirler. Bu örnekleri çok fazla artırabilirsiniz. Çünkü bir iyi bir ekonomist aslında her sektörden, her branştan bir özelliği üzerinde taşımaktadır.
Şimdi bakalım İstanbul, bir ekonomist gözünden nasıl analiz edilir: İstanbul'un en büyük sorunlarından biri ne yazık ki trafik çilesi. Bu çok önemli bir sorun ve bu sorun ekonomistin gözünde yoğun veri akışının olması ile bağdaştırılabilir. Trafik bir kargaşadır, bu kargaşa piyasalarda veri akışının yoğun olduğu günde ortaya çıkar. Peki İstanbul deyince akla başka ne geliyor? Elbette boğaz köprüsü değil mi? Ekonomistin gözünde ise; ya direnç ya da destek seviyesidir. Üsküdar sahilinde, Kız Kulesi'nin karşısında çay içen bir ekonomiste göre; yatay bir trend hareketinin içerisinde bir tepe noktasıdır, Kız Kulesi. Büyük plazalar ise, zirve yapmış bir eur/usd paritesini andırıyor kimi zaman. "Yedi Tepeli İstanbul" tanımı ise; yedi defa yükselmiş ama asıl zirvesini bir türlü yapamamış bir pariteyi andırıyor. Potansiyelin olduğu ancak hala bu potansiyeli gerçekleştirememiş bir parite...
Peki son olarak; İstanbul, finansal araçlardan hangisine benziyor? Türkiye açısından altını yansıttığı kesin. Çünkü sürekli bir yükseliş hareketi sergiliyor ve hali hazırda değeri her geçen gün artıyor.Dünya açısından ise İstanbul; paladyumu andırır. Kıymetli bir madendir ama henüz gerçek değerini yansıtmamaktadır.
İşte bir ekonomistin penceresinden görünen tablo,biraz daha farklı, biraz daha geniş bir açıdan oluşmaktadır. Ekonomist olmanın belirli bir zorluğu olsa da, tadını çıkaranlar için güzel bir yaşam biçimine bürünmüştür.