Son Döneme Bir Bakış…
Altın
fiyatlarında 2008 yılından bu yana oluşan hareketleri incelediğimizde,
yükselişlerin devam ettiğini söylememiz mümkün. Özellikle 2010 yılı içerisinde
gerçekleşen yükseliş hareketlerinin %30lara yaklaşması, altına “güvenli liman”
yakıştırmalarının, daha sıklıkla vurgulanmasına neden oldu.
2012
yılının kapanış ile birlikte son beş yılda altın fiyatlarının, bir önceki yıla
oranla artışının devam ettiğini belirtebiliriz. Yıllık gerçekleşen
yükselişlerin sebepleri; Merkez Bankalarının düşük faiz politikaları, parasal
genişlemeye gitmeleri ve altın rezervlerini her geçen gün artırmaları
gösterilebilir.
2013
yılı için beklentilerini oluştururken, Merkez Bankalarının uyguladığı
politikaların devam edip etmeyeceğini incelememiz gerekir. Öncelikle FED’in
uyguladığı politikalara baktığımızda, faizlerin düşük tutulmaya devam
edileceğini söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, son FOMC tutanaklarında da
belirtildiği gibi, parasal genişlemenin yılın son çeyreğinde sonlanması
beklenebilir. Parasal genişlemenin sonlanabilmesi için en önemli kriter
işsizlik oranı olarak karşımıza çıkmaktadır. %7.8 olan işsizlik oranının,
%7’nin altına inmediği sürece, parasal genişleme devam edecektir.
Avrupa
Merkez Bankası’nın da yüksek işsizlik karşısında parasal genişlemeden kaçması
mümkün gözükmüyor. Son olarak Japonya’nın parasal genişlemeye gitmesi
bekleniyor ki bu durum altın fiyatları üzerinde pozitif etkiyi artıracaktır.
Altın
Rezervleri de, Yükselişi Destekliyor…
Altın
fiyatlarının son 5 yılda ve 2012 yılı içerisinde gerçekleştirdiği hareketleri
inceledikten sonra, altın fiyatlarını etkileyen temel faktörlerden biri olan,
ülkelerin altın rezervinde oluşan hareketlere de göz atmak gerekir.
Son
beş yılın verilerine baktığımızda, altın rezervlerinin toplamında bir artış
olduğu gözlenmektedir. 2008 yılında, 29.985 ton olan rezervlerin, 2012 yılında 31.491
tona ulaşması, rezerv hareketleri ile fiyatlar arasında pozitif ilişkiyi
göstermektedir. Elbette burada altın fiyatlarında yükselişleri sadece
rezervlerde oluşan artışa bağlayamayız ancak rezervlerde oluşan artışın önemli
bir etken olduğunu belirtebiliriz.
2008-2012
yılları arasında, altın rezervlerinin toplamında meydana gelen değişiklik,
grafikte net bir şekilde gözükmektedir. 2013 yılında, rezervlerde artışın devam
etmesi durumunda, altın fiyatlarında yukarı yönlü beklentiler de güçlenecektir.
ABD
ve Almanya gibi ülkelerin, altın rezervlerinde ilk sırada olması ve başta bu
iki ülke olmak üzere birçok ülkenin toplam rezervlerinin büyük bir kısmını
altına ayırması, 2013 yılı için altın beklentilerimizi artıran etkenlerden
biridir.
Ülkelerin
rezervlerinde ki altının payında, oluşan artış veya azalışlarda, altın
fiyatlarına etki etmektedir. Tabloda; 2011 ile 2012 arasında, ülkelerin
rezervleri içinde bulunan altın oranındaki değişiklikler gözükmektedir.
Tabloda
en dikkat çekici nokta; krizdeki Avrupa ülkelerinin rezervlerinin büyük
çoğunluğunu altının oluşturduğudur. Bu
sebeple; altın fiyatlarında oluşabilecek sert düşüşler, yeni bir krizi
tetikleyebilir.
Gelişmekte
olan ülkelerin, altın rezervlerindeki artış da, 2013 yılında bakılması gereken
rakamlardan diğeri olarak karşımıza çıkmaktadır. Gelişen ülkelerin, altın
rezervlerini 2013 yılında da artırmasını beklemekteyiz. 2013 yılında; Brezilya,
Arjantin ve Hindistan’ın rezervleri dikkatle incelenmelidir.
2013
Yılında Hedef 1850 Dolar….
Son
dönemde açıklanan FOMC Toplantı Tutanaklarında, parasal genişlemenin
sonlanacağı haberlerinin ardından fiyatlar, 1630 dolar seviyelerine kadar geri
çekildi. Hemen ardından; ABD işsizlik oranları verisinin beklenenden kötü
gelmesi, parasal genişleme söylentilerinin şimdilik önüne geçmiş durumda
olduğunu belirtebiliriz.
Yıl
içerisinde; gerek rezerv hareketleri, gerekse de parasal genişlemelerin devamı
ile birlikte, yukarı yönlü hareketler beklemekteyiz. 1700 dolar seviyesi ilk
hedef olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu seviyenin aşılması durumunda alışların
destekleneceğini ve yukarı yönlü sert hareketler gözlemleyebileceğimizi
düşünmekteyiz. Yıl içerisinde 1850 dolar seviyeleri hedef alınabilir. Aşağı
yönlü hareketlerde ise 1600 dolar seviyesi ve bu seviyenin aşılması ile
birlikte 1530 desteğinin hedeflenebileceğini öngörmekteyiz.