4 Ekim 2012 Perşembe

İspanya’da Krizin Etkileri Artıyor



Avrupa’da krizin domino etkisi, artan bir ivme ile devam etmektedir. Krizin etkisinin en çok hissedildiği ülkeler arasında, İspanya’yı listenin üst sıralarında görmekteyiz. Hükümet ekonomik krizin etkileri ile uğraşırken, siyasette de Katalonya bölgesinin özerklik istemiyle karşı karşıya gelmiş durumda. İspanya tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşarken, hükümetin uygulayacağı politikalar ise merakla beklenmektedir.

AB istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre, İspanya’da işsizlik oranı %25,1’e ulaşırken, Yunanistan’da %24,4, İtalya’da %10,7 ve Fransa’da ise %10,6 olarak gözlemlenmektedir. İşsizlik verilerine baktığımızda, İspanya’nın ve Yunanistan’ın en sorunlu ülkeler olduğunu belirtebiliriz. Bu iki ülkenin bütçe planlamalarına baktığımızda ise tasarrufa gidileceğini yani yeni iş sahası yaratılmasının çok da mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Bu durumda işsizlik oranlarının önümüzdeki dönemde de artarak devam eden bir sorun olacağını belirtebiliriz.




Ufak bir parantez de; İspanya’da otomotiv sektöründen gelen rakamlara ayırmamız gerekir. Gelen verilere baktığımız zaman; İspanya’da eylül ayında 35 bin araba satışı gerçekleşmiş ve bu rakam ülke tarihinin en düşük satışına denk gelmektedir. ( İstatistikler 1989 yılından itibaren tutulmaktadır) Hükümet otomotiv satışlarını arttırmak için çeşit yardım paketlerini devreye sokmaya çalışmaktadır. Böylelikle en azından sektörlerden birini kriz çukurundan çıkarmayı amaçlamaktadırlar.

İspanya’da açıklanan bankacılık stres testi sonuçları yüzleri güldürse de, belirli bir kesim tarafından ise güvenilirliği sorgulanmaktadır.  Stres testi sonuçları; İspanyol bankalarının toplam 59.3 milyar euroluk eksik yaşadıklarını göstermektedir. Sonuçların; beklenen 100-70 milyar euroların altında kalması dikkat çekicidir.

Ekonomistler; İspanya’nın Avrupa Birliği’nden mali yardım isteyen 4. Büyük ekonomi olacağını beklemektedirler. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’sin, önümüzdeki günlerde İspanya’nın kredi statüsünü düşürerek “çöp” olarak belirlemesi gündemde oluşu bu tezin tutarlılığını arttırmaktadır.  Bütün bu gelişmelerin ardından Avrupa Komisyonu'nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Başkan Yardımcısı Olli Rehn, İspanyol Hükümeti'nden yardım talebi gelmesi halinde ''harekete geçmeye hazır olduklarını'' söyledi.

Sonuç olarak matadorlar önümüzdeki süreçte oldukça zor günler bekliyor. Avrupa’da krizin etkisinin kısa vadeli çözümlerle gerçekleşmesini bekleyen ütopik düşünceye artık yer olmadığı herkes tarafından kabul görmektedir. Avrupa’nın en büyük sorunu olarak istihdam göze çarpmaktadır. Bütçe kısıntılarının yaşandığı bu dönemde, istihdam sorununa bir çözüm oluşturmak pek olası gözükmemektedir.