Aracı
kurumların yapacaklarını listelersek; aslında birçoğunun aynı şeyleri
yaptıklarını ama fark yaratma konusunda ise hepsinin aynı hatayı yaptığını
görmekteyiz. Bir kurum müşteriyi çekmek için ya reklam verir yada spread
farklarını düşürerek cazip hale gelmeye çalışır. Peki, bu yeterli mi?
Aslında
kurum reklam verirken hem müşteriye ulaşır, hem de markalaşma yolunda emin
adımlar atar. Bu muhakkak ki yapılması gereken bir unsurdur. Bu reklamın boyutu
ve maliyeti, kurumun hedef kitlesine göre değişebilir. Kurumların reklam konusunda
belirgin en büyük hataları, ortak bir unsura vurgu yapmalarıdır. Yani reklamları
incelediğiniz de fark sadece kurum ismi olarak gözüküyor.
Spread
farkında düşüklüğe gelince; aslında yatırımcı için oldukça önemli bir konu ve
bir çok yatırımcı kurum seçerken bu özelliği ilk plana koymaktadır. Ancak bu
belli bir yerde tıkanacaktır. Yani rekabet şartları gereği, kurumlar spread
farklarını ilerleyen günlerde daha da düşüremeyecekler.7
Farkı
yaratmak için esas olan tek şey, personel olacaktır. Aracı kurumların şuanda en
büyük açığı personeldir. Yatırımcının sorularına doğru cevap verebilen, yatırımcının
dilinden anlayabilen, piyasayı bilen (bu hususa aslında vurgu yapılmalı ),
piyasanın dilinden anlayan ve müşteri odaklı işler yapabilen kurum sayısı yok
denecek kadar azdır.
Kurumlar
için; reklam ve çeşitli kampanyalar ancak günü kurtaracak etkenlerdir. Ancak personel,
bir kurumun geleceğidir. Personel alımı ve üzerine 2 günlük bir eğitim ile hadi
kardeşim sen şimdi pazarlama ve satışını yap demek, senin bu iş için ayırdığın
sermayene de, zamanına da yazık demektir.
Yatırımcıların
zamanla daha bilinçlendiğini ve sadece kampanyalara değil, kendi
memnuniyetlerini de artık ön plana çıkardıklarını unutmayın, KURUMLAR!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder