BRICS; Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ülkelerinin baş harflerinden oluşan, ekonomileri hızlı bir şekilde büyüyen ülkelerden oluşmaktadır. Her bir BRICS ülkesinin kendisine özgü özellikleri vardır. Çin ve Hindistan genellikle emek gücüne, Brezilya ve Rusya enerji ve doğal kaynaklarına, Güney Afrika ise hammadde zenginliğine dayalı olarak büyümeye devam etmektedir. Bu ülkeler nüfusta oldukça kalabalık ve zengin olmaları nedeniyle, doğrudan yabancı sermaye girişlerinin fazla yaşandığı ülkelerdir.
Ortak noktaları ise; bu ülkelerin sahip oldukları ekonomileri ve nüfuslarıdır. Dünya nüfusunun yaklaşık olarak %40’ına ve ekonomisinin %25’ine sahip olan bu beş ülke hızla gelişmekte olan ülkeler olmaları ile ön plana çıkmaktadır. Ortak amaçları ise dünya politikasında daha fazla söz sahibi olabilmektir.
Dünyanın en gelişmiş ülkeleri; azalan büyüme rakamları, yüksek işsizlik oranları ve kabarık bütçe açıkları ile baş etmeye çalışırken, BRICS’in en büyük ülkesi Çin, 2012 yılı büyüme hızı beklentisini yüzde 8’den 7,5′e indirirken Hindistan ise 2011 yılındaki büyüme hızı beklentisini yüzde 8,4′ten 6,9′a düşürmüştür (Bu büyüme beklentileri gelişmiş ülkelerin hayal edemeyeceği kadar büyük).
Bundan da destek alarak BRICS liderleri; dolara olan bağımlılığı azaltmak amacıyla kendi fonları da dahil, kendi ülkelerinin paralarını kullanma yoluna gitmişlerdir. IMF de ki oy hakkı yaklaşık yüzde 10 olan BRICS, bu hakkın daha önce yükseltilmesini istemiş fakat ABD’den onay alamamıştı. Şimdilerde ise oy haklarının yükseltilmemesi halinde Avrupa’daki borç krizine hiçbir şekilde yardım yapmayacağını belirterek önemini vurgulamaktadır. Ayrıca gelişmekte olan bu beş ülke ortak bir kalkınma bankası kurmaya hazırlanmakta ve Dünya Bankası ile görüşmeleri olumlu geçmektedir.
BRICS üyeleri ile diğer gelişmekte olan ülkeler finanse edilip, ülkelere yatırım kredisi verilmesi amaçlanmaktadır. Bu şekilde Batılı finans kurumlarına bağlılığın azaltılması hedeflenmektedir. Ayrıca üye ülkeler kendi iç sorunlarını çözerek, uluslararası düzeydeki gelişmelere alternatifler önererek çözüm süreçlerine katkıda bulunabilecektir. BRICS böylece tek merkezli bir sistem yerine uluslararası sorunlara uygun ve kalıcı çözümlerin üretildiği, daha adil çok merkezli bir dünya düzenine geçişi mümkün kılmayı hedeflemektedir ve görünen o ki bu amaçlarını yakın zamanda uygulamaya koyabilme fırsatı yakalayabilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder