30 Ekim 2012 Salı

Altın Alım Seviyelerine Yaklaşıyor


           
Fed’in QE3 kararı sonrasında seçimler öncesinde Amerika, Yunanistan ve İspanya krizi ile Avrupa, resesyon endişesi ile Japonya’nın parasal genişelemeye gittiği dönemde global ekonomi likidite bolluğu yaşarken liman ne hisse senedi piyasası ne de emlak piyasası. Güvenli liman, altın. Önemli olan hangi destek seviyelerinden maliyetlerin yapılacağı. Özellikle 100 doların üzerinde seyreden petro dolar yatırımları için de hisse senedi piyasaları tarihi zirvelerinden dönmekte. Bilançolar beklentilerin çok altında açıklanıyor. Talep daralırken fiziki altın talebinin düşmemesi ise gözleri yine altına odaklamakta. Ortadoğu’daki gelişmeler ise savaş enstrümanı olan altında kısa pozisyon taşıyanları ilerleyen tarihlerde uyutmayacak gibi görünmekte.

Teknik Görünüm



1790 direncinin bir kez daha test edilmesinin ardından, 1700 desteğine kadar fiyatların gerilediğini gözlemlemekteyiz. Bu geri dönüşlerde, kar satışlarının etkisini göz ardı etmemiz mümkün değil.  1700-1680 güçlü bir destek noktası olması ve FED’in parasal genişleme politikasının etkilerinin iyiden iyiye hissedilmesi ile birlikte yukarı yönlü alış baskılarının artması beklenebilir.
Alış sinyallerinin iyice hissedilebilmesi için, fiyatların 1700 dolar seviyelerinin üzerinde tutunması gerekmektedir. 1700 dolar seviyesinin aşağı yönlü kırılamaması durumunda; 1730 ve 1755 dolar seviyelerine kadar alış baskılarının gelmesi beklenebilir. Burada en kritik seviye 1790 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu seviyenin aşılması durumunda, yeni rekor beklentileri iştahları kabartacak ve alış baskıları iyice hissedilir hale gelecektir.
Destek: 1700 – 1670 – 1630
Direnç: 1730 – 1755 - 1790

Samuraylar Küresel Finans Sahnesinde


Kişi başına düşen otomobil sayısında rekor kıran Amerika’da 2012 yılında en çok satılan araç GM yada Ford değil, Toyota. Toyota’nın ABD’de Camry Sedan ve Prius Hybrids satışlarının çeyreklik bazda %18’in üzerinde artış göstermesi ve tüketicinin çekik gözlü aracı büyük görüntülü araçlara tercih ediyor olması Toyota’ya rekoru getirdi.
Avrupa’da başlayan kıtaları aşan krizde öncelikle talep yönlü daralma dikkatleri çekti. Dünyanın kaliteli üretim üssü olan Almanya ve Japonya ekonomileri ilk dönemde en hafif etkiyi hissetse de krizden kaçamadılar.  Euro Bölgesi’ndeki krizin olumsuz etkileri öncelikle ihracatı vurdu. Yılın ikinci çeyreğinde de ekonomik büyüme zayıfladı. Önceki dönemde %1’lik büyümenin çok altında %0.3’lük büyüme geleceğe yönelik beklentileri revize etmemize neden oldu.Yen’deki değerlenme ise Japon ürünlerinin fiyatını arttırarak ihracat karlılığını olumsuz etkiledi. Kamu yatırımları ise büyümeyi toparlamakta zayıf kaldı. Sanayi üretimindeki düşüş ise radikal önlemleri beraberinde getirdi.
Japon Hükümeti teşvik tedbirleri alırken Japonya Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmeyerek %0 ve %0.1 arasında sabit tuttu. Tankan endeksi ise BOJ’un faiz oranı belirlerken en dikkat ettiği göstergelerden biri. Endekste +100 en yüksek olumlu beklentiyi gösterirken -100 en olumsuz beklentiyi göstermekte. Japonya’nın en büyük ticaret ortağı Çin’deki büyümenin zayıflaması bölgesel önlemleri de beraberinde getirdi.
Son olarak Japonya Merkez Bankası (BOJ) varlık alım fonunu 11 trilyon yen genişleterek 66 trilyon Yen’e çıkarttı ve Avrupa ile Amerika’daki parasal genişlemeye benzer adımlar atmaya devam edeceğinin sinyalini verdi.Kredi alım programı ise 25 trilyon Yen’de sabit kaldı. 2013’ün ilk çeyreğinde yeni genişlemelerin olacağı ise beklentilerimiz dahilinde.



2009 yılının Nisan ayından bu yana devam eden düşüş hareketini gözlemlemekteyiz. Ana trendin aşağı yönlü olduğu paritede; 77.65 seviyelerinden itibaren yukarı yönlü toparlanmalar gözlemlemiş olsak da, bu hareketlerin trend çarpışına kadar devam ettiğini, yönün tekrar aşağı doğru olduğunu belirtmemiz mümkün olacaktır.
2011 yılında oluşan tepe ile 2012 yılında oluşan tepelere bakıldığında, CCI göstergesinde uyumsuzluklar göze çarpmaktadır. Uyumsuzluk prensibi bize; paritede aşağı yönlü hareketi göstermektedir.
Teknik açıdan; hem düşüş trendi çarpışı, hem de CCI göstergesinde oluşan uyumsuzluklar düşüşü gösteriyor olsa da, keskin bir düşüş hareketinden bahsedebilmemiz için, 79.60 desteğinin aşağısında kapanışların beklenmesi gerekmektedir. 79.60 seviyesinin altında kapanışların gerçekleşmesi satış baskılarını arttıracaktır.
Yukarı yönlü hareketlerden bahsetmemiz için; öncelikle trend çizgisinin üzerinde kapanışları beklememiz gerekmektedir. bunun yanı sıra 80.30 direncinin aşılması gerekmektedir. yukarı yönlü hareketlerde sadece teknik analizin değil, temel analizinde destekleyici rol oynaması gerekmektedir.

Destek: 78.30 – 77.65 – 76.00
Direnç: 79.60 – 80.30 – 81.70


24 Ekim 2012 Çarşamba

Yatırımcı Algıları ve Veri Yorumlanması



Finans piyasalarının en sevdiği şey; işler kötü giderken, beklenenden iyi gelen bir veriyi harmanlayıp, tozpembe hayallere sunmasıdır.  Örneğin ABD’de işsizlik artışı yaşanır ve ekonomistler: işsizlik artışı beklenenden yavaş oldu diyerek olumsuz gelen veriyi güzel algılarımıza sunarlar. Aslında işsizlik artmıştır ve istihdam yaratılmamıştır ama önemli değil, işsizlik beklenenden az artış göstermiştir. Artık yatırımcıların algıları pozitif yöne doğru açılmıştır.
Yunanistan krizi sonrasında olası yeni riskleri önlemek amacıyla Avrupa Merkez Bankası’nın ESM’yi kurması ve Draghi’nin sınırsız tahvil alımı yapacaklarını açıklaması Euro’yu destek seviyelerinden döndürdü. Kredi notuna bakılmaksızın yapılacak alımların ve Almanya Anayasa Mahkemesi’nin fonlamaya Almanya’nın katılabileceğini onaylamasının ardından Avrupa Para Birimi süreci pozitif yönlü algılasa da İspanya’nın fondan ihtiyacının belirlenmesinde dahi zorlanılması orta ve uzun vadede risk yaratmaktadır.
Çin’den gelen imalat sanayi verisinde gözlemledik. İmalat sanayi satınalma yöneticileri endeksi (PMI) Ekim ayında 49.1 seviyesinde gerçekleşti. Yani eylül ayını baz alırsak daralmanın yavaşladığını söylememiz mümkün. Ancak fazla iyimser bir tablo yansıtmayan bu veriyi, Leonardo da Vinci’nin kusursuz eserleri gibi sunulması, yatırımcı algılarını da etkiledi. Bütün senaryo tamamlandıktan sonra başlıklar da hazır: “Piyasalar Çin’den Gelen Veriyle Morallendi”.



İletişimin araçlarında yaşanan teknolojik gelişimlerin ardından, yatırımcı algılarıyla oynamak son derece kolay bir hale gelmiştir. Yukarıda belirttiğimiz örnekleri arttırmakta zorlanmayacak oluşumuz, bunun bir kanıtıdır. Peki, neden bu gerçeklerle karşı karşıya kalmaktayız?
Kriz ortamlarında; siyasi istikrarın korunması ve halkın moral düzeyinin yüksek tutulması, hükümetlerin ekonomi politikalarını uygulamaları için gerekli olan iki ön koşuldur. Yani bu ön koşulların sağlanamaması durumunda, hükümetler krizden çıkış reçeteleri olan ekonomi politikalarını uygulayamayacaklar. Bu sebepten veri olumsuz da olsa, ekonomistler ülke çıkarlarını korumak adına ( Çin gibi dünya ekonomisinde üst sıralarda olan ülkelerden gelen olumsuz verilerde küresel ekonomiyi koruma adına ) algılarımızda pozitif etki yaratma çabasına girmektedirler.

23 Ekim 2012 Salı

Global Piyasalar Ülkeleri Değil Bilançoları Takip Ediyor


Üretim ve ihracat verileri iyi gelen iki ekonomiden biri olan Japonya’da NIKKEI 225 endeksi düşük gelen ihracat rakamları ile 9017,83 seviyelerine geri çekildi. Avrupa’nın en büyük kreditörü Almanya’da durum farksız. Fransa ise dün gerçekleştirdiği 3,6 ve 12 aylık borçlanmalarında şimdilik zorlanmazken 12 aylıkta %0.016 ile borçlanması beklenirken gerçekleşme %0.022 oldu. Finans sektöründen gelen kar rakamları tahminlerin oldukça altında gerçekleşiyor.
             

 Endeks                Kapanış     Fark    %
13.345,89
2,38
0,02
1.433,82
0,63
0,04
2.531,10
-11,14
-0,44
7.328,05
-52,59
-0,71
5.882,91
-13,24
-0,22
3.483,25
-21,31
-0,61
9.017,83
7,12
0,08
272,95
-1,13
-0,41




İMKB’de ikinci tarihi zirve sonrasında destekler mi dirençler mi test edilecek?

İç piyasada ise İMKB 100 Endeksi kasım ayının ilk haftasındaki olası not artışını fiyatlamaya devam ediyor. Tarihinin en yüksek ikinci kapanışını dün % 0.63’lük yükseliş ile gerçekleştiren endeks gelişmekte olan ülkelerin piyasalarından pozitif ayrışmaya devam ediyor. Özellikle 65.000 sonrasında yabancı yatırımcı ların portföy arttırmaya devam etmesi dikkat çekiciydi. İhracatta önemli iş ortağımız olan Avrupa Bölgesi’ndeki olumsuz gelişmeler, Yunanistan sonrası İspanyadaki belirsizlik ve sınır komşusu ülkelerle olan jeopolitik sorunlar orta ve uzun vadedeki  yön algılamasını değiştirme riski taşımakta. Beklentilerin satın alındığı gerçekleşmelerin satıldığı finans piyasasında 2000-3000 puanlık bir artışa rağmen bilançolarda iyi performans göstermeyen şirketlere yapılacak yatırımlar önemli kayıplara neden olabilir. Gün içerisinde 71.500 9 Kasım 2010 tarihinde denediğimiz zirve olduğundan önemle takip edilmeli.   



Ekonomik Takvim:

Bugün Türkiye Saatiyle 11.30’da İngiltere’den BBA Mortgage  Onaylarını, 11.45’te İspanya’nın 3,6 aylık ihalelerini ve borçlanma maliyetini , 16.00’da Kanada’nın faiz oranı beyanatını, 23.30’da Amerikan Petrol Enstitüsü’nün haftalık ham petrol stoklarını izliyor olacağız.  


22 Ekim 2012 Pazartesi

EUR/USD Analizi



1.3150 seviyelerine kadar yükselen paritede, bu seviyelerden itibaren gerçekleşen düşüş hareketinin trende kadar devam ettiğini gözlemlemekteyiz. Trend çarpışının gerçekleştiği 1.3020 seviyesi, bizim daha önce üzerinde durduğumuz bir seviyeydi ve bu seviyelerden yaşanan yukarı yönlü dönüşlerin 1.3070 seviyesinde durakladığını belirtebiliriz.



Fiyatların 1.3020-1.3070 bandı dışında yapacağı hareketler, paritede yönün sinyalini verecektir. 1.3070 seviyesinin aşılması ve bu seviyenin üzerinde fiyatların tutunabilmesi durumunda; 1.3170-1.3260 seviyeleri ön plana çıkacaktır. Bu seviyelerin aşılması durumunda ise, 1.3480 direncine kadar yükselişler gerçekleşebilir. Aşağı yönlü hareketlerde 1.3020 destek noktası dikkat çekmektedir. Bu seviye hem önemli bir destek, hem trend çarpışı, hem de MA(14) göstergesine denk geldiği için oldukça önem arz etmektedir. Bu seviyenin aşağı yönlü aşılması, satış baskılarını arttıracaktır.
Direnç: 1.3070-1.3170-1.3260
Destek: 1.3020-.1.2830-1.2740

19 Ekim 2012 Cuma

İktisatçı mısın, Trader mı?


Finans piyasalarında işlem yapanların birçoğu; görsel analizlerin, makroekonomik verileri incelemekten daha kolay olduğu tezini savunmaktadırlar. Bunun temel sebebi olarak ise, iktisat biliminin karmaşık yapısı gösterilmektedir. Her ne kadar bu tezi savunmuyor olsam da, görsel analizin daha kolay ve zevkli olduğunu söyleyebilirim.
Görsel analizciler genel olarak al-sat yaparlar ve yanıldıklarında bu sermayelerine yansır. Makroekonomik verilerle uğraşan iktisatçılar ise piyasaların akıl hocaları olarak görülürler ancak yanıldıklarında sermayelerinde bir azalma gerçekleşmez. İktisatçı yanılır mı diye bir soru da aklımıza gelmiyor değil. Aslında yanılır ama öyle güzel bir kurgu içinde kendi sunumunu yapar ki, siz yanıldığını anlamazsınız.
Ancak geriye yaslanıp bir düşünelim; en son hangi ekonomi programı veya hangi iktisatçının yazısından para kazandık? Hadi bu soru ağır oldu diyenler için yeni bir soru soralım; hangi iktisatçı size iki defa peş peşe doğru kararlar aldırdı?


Burada bir konuya değinmemiz gerekir; İktisatçıdan kasıt, görsel analizin varlığını yok sayan ve sadece makroekonomik verilerle yola çıkanlardır. Genel olarak Türk yatırımcısı iki doğruyu bir arada kullanmamakta ısrarcı. Yani hem makroekonomik verileri incelemek, hem de görsel analiz yapmak sanırım çok zor geliyor.
Temel analizde büyüme, faiz oranları, istihdam değişimleri, üretim verileri, fiyat hareketleri, ticaret dengeleri gibi makroekonomik verilerin yanı sıra jeopolitik ve çevresel etkiler de önem taşır. Her bir konu başlığı için uzun incelemeler ve gözlemlerle beklentiler oluşturulur. Makroekonomik analiz yöntemi olan temel analizde ülkeler ve bölgeler ele alınır. Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde yaşanabilecek sorun parasal birlik nedeniyle bölgeyi ve para birimini olumsuz etkileyecektir. Görsel analiz ise; geçmişte oluşan fiyat hareketlerine bakarak, mevcut durum veya gelecekte oluşabilecek hareketler hakkında bilgi veren analiz yöntemidir. Teknik analiz kullanımında; grafikler görsel olarak, fiyat hareketleri ise matematiksel olarak ele alınarak incelenir.



Görsel analiz de, temel analizin göz ardı edildiğini unutmamak gerekir. Örneğin; FED Başkanı’nın yapacağı açıklamalar doğrultusunda, USD’nin geleceği hakkında yorum yapmak, temel analizin konusu iken, fiyatların ortalamasına bakarak, geleceğe dair beklentileri belirlemek, görsel analizin konusu olmaktadır.
Sonuç olarak; analiz metotlarını birbirinden ayırmak mümkün değildir. Piyasalarda kalıcı olabilmek için hem temel, hem de teknik bilgi birikimine ihtiyaç duyulmaktadır. Analiz yöntemlerine hakim olmak, yapılan yorumları incelerken de seçici olmanıza olanak tanımaktadır.

18 Ekim 2012 Perşembe

Panama Euro’ya Geçmek İstiyor



Turizm ve transit geçiş ekonomisi olan Panama Euro’ya geçiş yapmak istediğini belirtti. Kararda Panama Başbakanı’nın Merkel ile görüşmesinin yan ısıra Avrupa’nın para birimini bölgeden çok uzaklarda izlemesinin etkisinin olduğunu düşünmekteyiz. Avrupa ortak para biriminin geleceğini düşünürken, İngiltere kendi para biriminde devam ederken, Yunanistan’ın Drahmi’ye dönüşü konuşulurken Panama için iyi bir sonun başlangıçta pek mümkün olmadığı görünmekte.
Dün İngiltere’den İşsizlik verileri %8.1’lik beklentinin altında %7.9 olarak gerçekleşti. İngiltere Merkez Bankası Para Kurulu’nun tahvil alım programına oybirliği ile karar vermesi dikkat çekiciydi.IMF ise İtalya ve İspanya’yı kredi başvurusu yapması konusunda yeniden uyardı. Portekiz’in 1 yıllık tahvil faizinde ise faizler %3.5’ten %2.1’e geriledi.
Avrupa bugün biraz daha sakinken Türkiye Saatiyle 12.00’da Fransa’nın borçlanmasını ve borçlanma maliyetini takip ediyor olacağız. Petrol 114 doların altında işlemlerine devam ederken altın 1750’nin üzerinde şimdilik zorlanıyor. 15.30’da Amerika’dan gelecek olan istihdam talepleri takip ediliyor olacak.
İç piyasada ise Merkez Bankası’nın faiz politikası tartışılırken İMKB’deki 70.000 üzerindeki kapanışlar dolar tl’de gerilemeyi 1.7974 seviyelerine kadar sürdürdü.

EUR/USD




Paritede fiyatlar, yükseliş hareketleri ile birlikte 1.3138 seviyelerine kadar çıkmıştır. Bu seviyelerden itibaren, kar satışlarının gerçekleştiğini ve 1.3085 seviyelerine kadar geri dönüş hareketleri gözlemledik. Bu düşüş hareketlerini kar satışlarına bağlamamızın temel sebebi, makroekonomik verilerin, teknik analizi desteklemesi ve fiyatlarda çıkışın devam edeceğini göstermesidir.

Direnç: 1.3170-1.3260-1.3360
Destek:1.3070-1.3020-1.2900



17 Ekim 2012 Çarşamba

Euro Merkel Desteğinden Döndü



Haftaya yön kararsızlığı ile başlayan parite özellikle Almanya Başbakanı Merkel’in İspanya’nın yardıma hazır olduğunu açıklaması ile 1.3123 seviyelerine kadar yükselişini sürdürdü.

Özellikle önleyici kredi anlaşmasının İspanya’ya gelecek müdahalenin Yunanistan’da gerçekleşen likidite sorununun açığa çıkması öncesinde gerçekleşme ihtimalinin belirlemesi piyasalar tarafından pozitif olarak algılandı.

İngiltere’den gelen CPI ( Tüketici Fiyat İndeksi )’ın beklentiler dahilinde gerçekleşmesi, Alman ZEW Ekonomik Kanısında iyileşmenin olması ve İspanya’nın veri günü 12 aylık ihalesinde beklentilerin de altında %2.823 ile borçlanması yukarı yönlü hareketi destekledi.Bugün özellikle Türkiye Saatiyle 14.00’da Amerika’dan gelecek olan MBA Mortgage Başvuruları ve 15.30’da   Konut Başlangıçları ile Yapı Ruhsatlarını izliyor olacağız.

İç Piyasada ise Tüketici Güven Endeksinde gerileme yaşansa da olası not artışını fiyatlamaya devam ettik. 



Dün itibari ile 1.2940 seviyesinden yukarı yönlü hareketler gerçekleştiğini gözlemledik. Bunun teknik açıdan iki sebebi olduğunu (trend çarpışı ve hareketli ortalamanın destek görevi görmesi ) dün de beklentilerimizi belirlerken bahsetmiştik.
1.3170 önemli bir direnç seviyesi. FED’in parasal genişlemeyi açıklaması ile birlikte paritede gerçekleşen yukarı yönlü hareketler 1.3170 seviyelerine kadar devam etmişti. Bu seviyeden dönüşler yaşanmıştı. Şimdi bu seviyenin kırılması için teknik etkilerden ziyade, temel nedenler oluşması gerekmektedir.
Trend içerisinde gerçekleşen geri dönüş hareketleri alım için fırsat sunacak olsa da, yukarı yönlü beklentilerin 1.3170 seviyesinin aşılması ile netlik kazanacağını unutmamak gerekir.

Direnç: 1.3170-1.3260-1.3360
Destek: 1.3020- 1.2960-1.2830

12 Ekim 2012 Cuma

İspanyollar Kredi Arenasında

Yunanistan’ın damga vurduğu yılda son çeyrekte ve 2013’ün ilk çeyreğinde en çok izlenecek olan ülke İspanya. Dün S&P’den gelen iki kademelik not düşüşü ECB Başkanı Draghi’nin açıklamaları sonrasında gerileme gösteren İspanya tahvil faizlerinde yükselişe neden oldu. Özellikle 10 yıllık tahvil faizindeki %1.29’luk yükseliş ve % 5.89’luk oran ülkenin ekonomi yönetimini dış kaynak kullanımına zorlayabilir. İspanya ile birlikte Portekiz ve İtalya izleniyor olacak.

Amerika’da beklenenin altında gelen istihdam talepleri verisi özellikle açıklama sonrasında piyasalarda volatiliteye neden oldu. Bernanke QE3açıklamasında QE2’nin istihdamda 100.000 kişilik artış sağladığını referans göstermişti. Devam eden işsizlik başvurularındaki gerileme ve ticaret dengesindeki 44.2 milyar dolarlık açık piyasalarda kötünün iyisi olarak algılandı.

Asya’da Kore Merkez Bankası politika faiz oranını % 2.75’e indirirken özellikle Uzakdoğuda Japonya ile Çin gerginliğinde tarafların anlaşma yollarını zorlaması ile piyasalar hafta başından bu güne ilk kuzey yönlü hareketini gerçekleştirmiş oldu.

İç piyasada ise Türkiye’nin olası not artışı güne damga vurdu. Bankacılık sektörünün öncülük yaptığı hisse senedi piyasalarında İMKB100 günü %1.64’lük artışla 69.577,60 puandan kapattı. Suriye ile gerginliğin arttığı dönemde 1.8250 bandını zorlayan usdtry not artışı beklentileriyle 1.8060 seviyelerine geri çekilmiştir.
Gün içerisinde saat 12.00 ‘de Avrupa bölgesinden Endüstriyel Üretim verisi açıklanıyor olacak. Beklenti %0.4’lük gerileme. Türkiye Saatiyle 12.30’da Almanya’nın 30 yıllık tahvil ihalesi ve borçlanma maliyeti takip ediliyor olacak. Amerika’dan ise 15.30’da aylık, yıllık ve çekirdek PPI ( Üretici Fiyat İndeksi) takip ediliyor olacak. Yıllıkta beklenti %1.8 seviyeleri.




EUR/USD paritesinde yukarı yönlü trend hareketinin devam ettiğini gözlemlemekteyiz. Fiyatların belirli bir süre; trend çizgisinin dışında hareketler sergilediğini ancak tekrar trendin içine girdiğini gözlemlemekteyiz. Hem fiyatların tekrar trendin içinde hareketler sergilemesi, hem de hareketli ortalamanın (21) üzerinde seyretmesi, paritenin yukarı yönlü hareketler sergileyeceği yorumlarını desteklemektedir. Paritede fiyatların 1.28530 destek noktasından dönüşlerinden itibaren, RSI göstergesinin de yukarı yönlü sinyaller verdiğini söyleyebiliriz. Yukarı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda 1.3000 seviyesine kadar yükselişler gözlemleyebiliriz. Bu seviyenin aşılması ve fiyatların bu seviye üzerinde kapanışlar sergilemesi durumunda; 1.3070-1.3170 seviyeleri ön plana çıkacaktır.

Destek: 1.2890-1.2830-1.2740
Direnç:1.3000-1.3070-1.3170

4 Ekim 2012 Perşembe

İspanya’da Krizin Etkileri Artıyor



Avrupa’da krizin domino etkisi, artan bir ivme ile devam etmektedir. Krizin etkisinin en çok hissedildiği ülkeler arasında, İspanya’yı listenin üst sıralarında görmekteyiz. Hükümet ekonomik krizin etkileri ile uğraşırken, siyasette de Katalonya bölgesinin özerklik istemiyle karşı karşıya gelmiş durumda. İspanya tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşarken, hükümetin uygulayacağı politikalar ise merakla beklenmektedir.

AB istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre, İspanya’da işsizlik oranı %25,1’e ulaşırken, Yunanistan’da %24,4, İtalya’da %10,7 ve Fransa’da ise %10,6 olarak gözlemlenmektedir. İşsizlik verilerine baktığımızda, İspanya’nın ve Yunanistan’ın en sorunlu ülkeler olduğunu belirtebiliriz. Bu iki ülkenin bütçe planlamalarına baktığımızda ise tasarrufa gidileceğini yani yeni iş sahası yaratılmasının çok da mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Bu durumda işsizlik oranlarının önümüzdeki dönemde de artarak devam eden bir sorun olacağını belirtebiliriz.




Ufak bir parantez de; İspanya’da otomotiv sektöründen gelen rakamlara ayırmamız gerekir. Gelen verilere baktığımız zaman; İspanya’da eylül ayında 35 bin araba satışı gerçekleşmiş ve bu rakam ülke tarihinin en düşük satışına denk gelmektedir. ( İstatistikler 1989 yılından itibaren tutulmaktadır) Hükümet otomotiv satışlarını arttırmak için çeşit yardım paketlerini devreye sokmaya çalışmaktadır. Böylelikle en azından sektörlerden birini kriz çukurundan çıkarmayı amaçlamaktadırlar.

İspanya’da açıklanan bankacılık stres testi sonuçları yüzleri güldürse de, belirli bir kesim tarafından ise güvenilirliği sorgulanmaktadır.  Stres testi sonuçları; İspanyol bankalarının toplam 59.3 milyar euroluk eksik yaşadıklarını göstermektedir. Sonuçların; beklenen 100-70 milyar euroların altında kalması dikkat çekicidir.

Ekonomistler; İspanya’nın Avrupa Birliği’nden mali yardım isteyen 4. Büyük ekonomi olacağını beklemektedirler. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’sin, önümüzdeki günlerde İspanya’nın kredi statüsünü düşürerek “çöp” olarak belirlemesi gündemde oluşu bu tezin tutarlılığını arttırmaktadır.  Bütün bu gelişmelerin ardından Avrupa Komisyonu'nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Başkan Yardımcısı Olli Rehn, İspanyol Hükümeti'nden yardım talebi gelmesi halinde ''harekete geçmeye hazır olduklarını'' söyledi.

Sonuç olarak matadorlar önümüzdeki süreçte oldukça zor günler bekliyor. Avrupa’da krizin etkisinin kısa vadeli çözümlerle gerçekleşmesini bekleyen ütopik düşünceye artık yer olmadığı herkes tarafından kabul görmektedir. Avrupa’nın en büyük sorunu olarak istihdam göze çarpmaktadır. Bütçe kısıntılarının yaşandığı bu dönemde, istihdam sorununa bir çözüm oluşturmak pek olası gözükmemektedir.